GERİ

Dünyanın değiştiği yer: Niagara

Diğer doktorlar çat pat bilirse de radyologlar iyi bilir Tesla’yı. MR gibi görüntüleme tekniklerinde Tesla adı sıkça geçer çünkü. MR çağımızın teknolojisidir oysa Nikola Tesla eskinin adamıdır. Gene de her gün, dünyanın dört bir bucağında, binlerce insanın ağzında adı dolanır. Çok daha fazlasını hak etmişlerdendir.

Irkçılara ve göçmen karşıtlarına göndermede kusur etmeyeyim: Dünyanın gidişatını değiştiren Nicola Tesla Amerikan göçmeni bir Sırptır. 1889 da Balkanlarda doğmuş, 28 yaşında Amerika’ya göçmüştür. Niagara nehrini görünce büyülenmiştir. Niagara nehri buzul çağının günümüze hediyesidir. 12 bin sene önce kutup buzullarının erimesi ile oluşmuş coşkun su, hala bir uçurumdan aşağı aynı şevkle yuvarlanmaktadır. Öyle büyük öyle güçlüdür ki bu çağlayan, Amerika kıtasına sonradan gelip her bir zenginliğini sahiplenenler ve daha da zenginleşmek isteyenler, onun gücünü kullanmak için de pek çok girişimde bulunmuştur. Yatağı değiştirilmiş, parçalara bölünmüş, yanında yöresinde pek çok işletme kurulmuştur.

Binsekizyüzlerin sonunda Tesla da Niagara’yla tanışmıştır. Tesla daha o yaştayken bile pek çok teknolojik keşfe imza atmış gerçek bir dahidir. O Amerika’ya geldiğinde, bu deli suyun mekanik enerjisi elektrik enerjisine döndürülebilmektedir. O sayede de Niagara çevresinde elektrikle çalışan pek çok küçük işletme bulunmaktadır. Ancak Tesla’nın kurguladığı karmaşık tribünler bambaşka bir şeyi başarır. Sudan elde edilen “yerel” elektrik akımı, alternan akıma dönüştürülür. Bunun anlamı elektriğin üretildiği yerden çok daha uzak mesafelere aktarılabilmesidir. Bu dönüşüm, yani elektriğin artık “transfer edilebilir” oluşu, dünyanın da dönüşümü demektir. O sayede yerel üretilen elektrik her yere ulaştırılabilir. Niagara suyunun coşkusu Amerikan kıtasının çook uzak kentlerini bile Tesla büyüsü ile aydınlatıverir. Tesla trübünleri gelecekte kurulacak bütün barajların ana malzemesidir. Tesla’nın alternan akım dönüştürücüsü, gelecekteki bütün elektrikli makinaların can damarıdır. Tesla sayesinde iletilebilen elektrik, artık her yerdedir. Hayatımızın her köse bucağında elektrik olması onun sayesindedir.

Niagara nehrinin gücünü dönüştürerek dünyayı değiştiren Tesla’nın zekası karşısında bir kez daha saygıyla eğilirken, elektriksiz bir dünyayı düşündüm. Bir gün ya da belirli bir süreliğine değil, elektriğin hiç olmadığı bir dünyayı varsaymaya çalıştım. Varsayması bile zor. Biz kandil ışığında ders çalışmıştık gibi bir şey değil ki bu; elektrik yoksa sadece aydınlanma eksikliği oluşmaz ki. Buzdolabı yokken tel dolaplarla idare edilirdi gibi düşünülemez ki; elektrik yoksa fabrikaların hiç biri de yok demektir. Hiç düşünmeden kullandığımız şeylerin hiç biri yok demektir. Elektrik (iletimi) yoksa, ardıl pek çok başka keşif de yok demektir. İlaç ve hastane bile yok demektir. İletilebilen elektriğin dünyayı kökten biçimde değiştirdiğini kabul ediyorsak, bunu Tesla’nın Niagara’sına borçluyuz.

Niagara’ya burası dünyanın değiştiği yer diyorlar, haklılar. Haklılar, dünyayı değiştiren güçler var. O güçlerin hepsinin adı insan. İyiye de kötüye de değiştiren/dönüştüren insan. Tesla, hayatımızın hemen her alanına dokunan insanın adı. Benim için heykeline dokunmak bile etkileyiciydi o nedenle. Çağdaşı olsaydım da karşılaşsaydık o benim elime bile dokunmazmış ama olsun (nedeni Tesla’nın yaşam öyküsü yazımda).

Amerikan göçmenlerinin değiştirdiği başkaca sulu konuları da anlatayım istiyorum. Gezmek böyle bir şey iste, ne çok öğreniyor insan gezerken…

Yerinden kımıldamayanlara işaretle, gezmeye ve göçmeye teşvikle…


22 Haziran 2018

GERİ