Yetersizliğini bilinmemek aslında kişiye iyi gelir, bu farkında olmama hali onun başarılı olmasını sağlar. Yapamayacağı işleri yaparım sanarak üstüne atlar, becerebilirse ne ala, beceremezse suçu başkasına atar rahatlar. Daha doğrusu hiç rahatı kaçmaz ki rahatlasın. O en iyisini ve en doğrusu yapmıştır. Koşullar ters gitmiştir. Şansı ters tepmiştir. O işin zaten doğası bozuktur. Başkaları ona çelme takmıştır. O olmuştur, bu olmuştur. Sonuçta onun kendine güveni sarsılmaz. O nedenle yeni girişimlerden de geri durmaz. Başaramadıklarından ders de almaz. Dönüp ardına da bakmaz. Yeniden yola koyulur. O nedenle o kaybedenlerden değildir. O başarılıdır. Neyi başardığı şüpheli olsa da…
Ortalama insan karakteri böyledir, ne yazık ki. O nedenle belki de yüzde yirmi kuralı diye bir şey vardır. Var olan insanların kabaca yüzde yirmisi verimli çalışır, diğerleri olsa olsa çalışıyormuş gibidir, çünkü hemen hiçbir şey üretmezler. Kişiden ve karakterinden bağımsız olarak, çalışarak geçirilen zamanın da kabaca yüzde yirmisi üretimle sonuçlanır, sekseni çöpe gider. Bu 20-80 oranı yaşamın pek çok karesine uygulanabilir. Atış serbest; alın kuralı istediğiniz alanda kullanın…
İnsanların yüzde seksinin kendini bilme halinden uzak olduğunu kabul edilirse, hem görüp şaştığımız bütün o insanları anlamakta, hem de insanın yüz milyarlarca yıldır var olduğu şu dünyada, neden hala insan olmayı beceremediğini anlamakta zorlanmamış oluruz.
Yüzde yirmi ile bu kadar oluyor demek ki…
28 Eylül 2018 Yazının Facebook'taki
bağlantısı.
Kifayetsiz muhteris lafı, yetersiz olanların yani beceriksiz, yeteneksiz, bilgisiz, zeka yoksunu kişilerin boylarından büyük hırslılarını tanımlar. Hepimizin tanıklık edebileceği bu türden insan örnekleri vardır. Yetersizlik ve beraberindeki hırs bu denli belirgin olduğunda kişinin kendisi hariç herkes bu durumu fark edebilir. Oysa durum her zaman bu kadar abartılı olmayabilir. Oran azaldığında ortalamaların içine sığar, o yüzden farkına varılmayabilir. Hatta bir adım daha ileri gideyim, ortalama dediğin de zaten budur. Kifayetsiz muhterisler enderi nadirattansa da yetersiz ve kendini bilmezler çoğunluktur.
