GERİ

Benim Yıldız Kenter'im

Kadıköy Kız lisesinde Tiyatro grubundaydım. Nezihe Ilgaz'ın Bozkır Güzellemesi adlı oyunu ile Liseler Arası Tiyatro yarışmasına hazırlanıyorduk. Her şey çok güzel gidiyordu. Kadıköy Halk Eğitim Merkezinden gönüllü yönetmen ve dekoratör geliyordu. Bir arkadaşımızın komşusuymuş, isteğimizi kırmadı oyunun müziklerini Fikret Kızılok yaptı vb.

Ancak, Tiyatro kolunun başında olan edebiyat öğretmenimiz ha bire sorun çıkarıyordu. Örneğin, köy kadınını oynayan başrol oyuncusunun don yerine kilot demesini istiyordu. Don demek Kadıköy Kız Lisesinin nezih kızları olarak bizim ağzımıza yakışmazmış. Oysa yazar öyle yazmış, sen kafana göre değiştiremezsin zaten ama değiştirmeye kalksan da olmaz. Kadın köyde görümcesi ile kavga ediyor, donumu bile anamın evinden getirdim ben diyor, bizim öğretmen siz o donu kilot yapın diyor. Tam da güler misin ağlar mısın durumundayız. Tek örnek bu değil. Örneğin oyunu göstermeci biçimde sahneliyoruz. O nedenle dekorumuz sadece platformlardan oluşuyor. Her şey hazır, neredeyse son provalardayız. Öğretmen tutturdu böyle dekor mu olurmuş değiştirin, diye. Çok iddialıyız, yarışmada başa güreşiyoruz ama öğretmeni aşabilirsek. Başımıza tam bela yani.

O sırada Yıldız Kenter bir provamıza geldi oyunumuzu izledi. Her aşamada alkış kıyamet. Bize nasıl tezahürat yapıyor görülmeye değer, sanki futbol maçında amigo kadın. Oyun bitti, gene bir iltifat bir iltifat ki bize sormayın. Bu nasıl güzel bir dekordur, bu nasıl güzel yönetimdir, bu nasıl güzel oyunculuktur vb. Nasıl abartıyor, nasıl abartıyor, biz konuyu biliyoruz tabi, hiç üstümüze alınmadık. Ancak öğretmenimiz çarpıldı. Yıldız Kenter beğendiğine göre yaptıkları demek ki iyi bir şey diye bir daha bize karışmadı.

Yıldız Kenter meğerse Nezihe Aras'ın yakın arkadaşı imiş. Hem arkadaşının oyununa destek olmak için, hem de gençlerin denemelerinin önünü açmak için oyunumuzu izlemeye gelmiş ve o abartılı desteği sergilemişti.

Biz o yarışmada sadece 4. olabildik ama Yıldız Kenter'in o tükenmez tiyatro aşkıyla gelip bizim tiyatro aşkımızı desteklemesini hiç unutmadık.

Ben kendisini en son "Ben Anadolu" oyununda izlemiştim. Onca değerli insan gibi onun da salon sorunları gibi ıvır zıvır işlerle boğuşmak zorunda kaldığı bir ülkede yine de Ben Anadoluyum deyişini saygıyla selamlıyorum.


18 Kasım 2019

Yazının Facebook'taki bağlantısı.

GERİ