5 Ekim 1966 yılında Paris'de öğretmenlerin durumuna ilişkin uluslar arası bir konferans toplanır ve sonucunda da öğretmenlik hakkında genel tavsiyeler yayınlanır. UNESCO buna dayanarak 5 Ekim'i öğretmen günü ilan eder. Türkiye de çok aktif olmasa da bütün dünyanın kutlamaya başladığı Öğretmenler Gününü kutlamaya başlar.
1980 yılında Türkiye'de askeri bir darbe yapılır. Ülkeyi terörden kurtarmayı amaçladığını söyleyen bu darbe, ülke kaynaklarının yabancı güçlere direnç gösterilmeden peşkes çekilmesini sağlayan güdümlü bir darbedir. Askeri darbeyi yapanlar, ülkenin muhalif olan ve olması muhtemel her kesimini buldozer gibi ezmiştir. Binlerce kişiye akıl almaz işkenceler yapılmış, yüzlerce kişi öldürülmüş ve yüzlerce kişi de kaybedilmiş/yok edilmiştir.
İtiraz etme olasılığı olan her kesim beceriyle susturulduktan sonra, ülkenin yeraltı ve yer üstü zenginliklerini pazarlamayı becerebilecek kapasiteye sahip bir sivil iktidar, bizzat paşalar eliyle oluşturulduktan sonra askerler iktidarı devretmiştir. O iktidar ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne kadar uzayan yok ediliş sürecinin mimarıdır.
Eylül 1980 darbesini yapanlar sözüm ona Atatürkçü idiler ve Atatürk'ün oluşturduğu bütün milli servetlerin talan edilmesini sağlarken hep Ataturk adının arkasına saklandılar. Öğretmenler günü de bununla bağlantılıdır.
24 Kasım Öğretmen günü 1980 darbesini yapanların belirlediği bir gündür. 5 Ekimin evrenselliğinin yerine geçirilmiş bir tarihtir.
12 Eylül darbesini bizzat yaşayanlar, cuntanın yarattığı her şey gibi 24 Kasım gününü de kutlamayı reddederler.
Bence de "Öğretmenler Günü" evrenseldir ve 5 Ekim de kutlanır.
Öğretmen gibi öğretmen olan bütün eğitimcilere saygılarımla.
NOT: Fotograf Zübeyde Ülgen.
Yazının Facebook Sayfasındaki
bağlantısı.
24 Kasım 2022
Köy Eğitim Enstitüsünde okumuş, okulunu ziyaret eden Atatürk'e aşık olmuş, Cumhuriyet ilkelerine sonuna kadar bağlı kalmış, 98 yaşında hayata gözlerini kapayana kadar en ufak bir bunama belirtisi göstermemiş olan benim ilk okul öğretmenimdir.
Kocası Ali Rıza adında bir başka eğitim enstitüsü çıkışlı öğretmendir. Bu ilginç isimli çift ilk çocuklarına da Ülkü adını takmıştır. İkinci çocukları erkek olduğunda Mustafa mı Kemal mi takacaksın diye takılanlara, her Zubeyde bir Ataturk doğuramaz demiş, oğluna en anlamlı Türk ismi diye düşündüğü için Meray adını takmış bir ülkücüdür.