GERİ

Spastik Zayid

Son yıllarda müdavimi olduğum “TED Talk” videoları bana öyle çok şey kattı ki. Şimdi anlatacaklarımı da oradan öğrendim.

Maysoon Zayid, Amerikalı bir komedyen ve oyuncu. 1974 New Jersey doğumlu ama ailesi Filistinli. TED konuşmasında kendini, hem Filistinli Müslümanım hem de özürlü bir kadınım diye tanıtıyor. Kendini böyle tanımlaması seyircileri kırıp geçiriyor. 99 derdim var, özürlülüğüm (spastisite) ise bunlardan sadece biri, diyor. Gene kahkahalar. Benim doğduğum mahallede 6 Arap yaşıyordu altısı da benim ailemdi. Şimdi yirmi Arap yaşıyor, yirmisi de gene sadece benim ailem, diyor. Gene seyirci gülmekten kırılıyor. İyileşeyim diye geyik sütü içirdiler, sırtıma bardak çektiler, Ölü Deniz’e batırıp çıkardılar, diyerek tıbbın yetersiz kaldığı konularda insan aklının nasıl çıkmaz sokaklara daldığını örnekliyor. Gene seyircisi yerlerde…

Maysoon Zayid sayesinde ben de bir kez daha anlıyorum ki ne söylediğinden çok nasıl söylediğin önemlidir ve de komedi insanlara erişebilmenin en etkili yoludur…

O bir “one man show” oyuncusu. Dikkâtinizi çekerim, mesleğin adında bile erkeklik var. Oysa bu komedi oyuncusu bir kadın, üstelik de imâ ettiği gibi Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor yani New York da komedyenlik yapıyor.

Maysoon ilginç biri. Amerika’nın ilk Müslüman kadın komedyeni. Master düzeyinde eğitim aldıktan sonra önceleri hava cıva televizyon dizlerine çıkabiliyor. Sonra New York’un ünlü gece klüplerinde sahne almaya başlıyor. Komedilerin ana konuları etnik/dini ayrımcılık, özürlülere yapılan ayrımcılık ve İsrail Filistin çatışması …

2003 yılında erkek kardeşiyle birlikte “New York Arap-Amerikan Komedi Festivali”ni organize ediyor. Bu organizasyonu komedi yazarlarını, yönetmenlerini ve oyuncularını içerecek biçimde hâlâ sürdürüyor.

Pek çok dizide ve filmde rol alarak ününe ün katıyor ve bu sayede ülkeyi dolaşan turlara katılıyor. 2013’de birçok ünlü oyuncuyla birlikte “Müslümanlar geliyor” adıyla İslam fobisine yönelik bir turda görev alıyor. Aynı yıl yaptığı TED konuşması milyonlarca izlenerek rekora koşuyor.

Zayid her sene 3 ayını Filistin’de geçiriyor. Doğu-Batı melezi bu kadın Orta Doğu’nun Müslüman coğrafyasında da sahne komedisi yapıyor. Sığınma kamplarındaki özürlü ve yetim Filistinli çocuklarla ilgileniyor. Bu kampların gelirinin yüzde sekseni tek başına onun komedi gelirlerinden geliyor. “Maysoon’nın Çocukları” diye bir vakfı var. Ailemin bana sağladığı olanakları ben de manevi çocuklarıma sağlamaya çalışıyorum, diyor.

Bu ilginç kadının kendi spasitisite sorununa bakışı da ilginç. “Ben Şakira ile Muhammed Ali’nin birleşimi gibiyim” diyor çünkü vücudunun her bir gözesi sürekli olarak titriyor. Bu benzetmesi bence ilginç. Sonradan Müslümanlığı seçen Muhammed Ali’yi hatırlayacaksınız, bu ünlü boksör habire kafasına darbe aldığı için beyninin tahrip olan hareket hücreleri yüzünden “Parkinson” olmuştu. O nedenle elleri kolları sürekli titriyordu. Parkinson sadece darbeler yüzünden olmuyor ama titremeleri genellikle bedenin üst tarafında gelişiyor. Şakira’nın şarkı söylerken kasten titreştirdiği alt tarafını da ekleyince Maysoon’un benzetmesi anlam kazanıyor.

Titreme, spastisitenin pek çok belirtisinden sadece biri ama Maysoon’da epeyce ağır bicimde gelişmiş. Ancak o yapılandırılmış özgüveni sayesinde, doktorları asla yürüyemez dediği halde yürüyor üstelik topuklu ayakkabı ile yürüyor. Üstüne üstlük dans ediyor. “Dansa çocukken başladım çünkü ailemin fizik tedavi için parası yoktu o yüzden beni dans okuluna gönderdiler” diyor. Oyunculuk okuluna da televizyon dizilerinde rol alma hevesi yüzünden gitmiş.

Hayallerine ulaşmak için ne kadar çabaladığını, okulu başarıyla bitirmesine rağmen yüzüne kapanan kapıları yılmadan nasıl tekmelediğini gayet ustaca anlatıyor. Komedyenliği seçişini de mecburiyet olarak anlatıyor. Standart kalıpların dışında olanlara rol verilmediğini hatta spastik bir kızın hayatını oynamak için bile bizzat spastik olan kendisinin yerine sağlam bir artistin seçilişindeki ironiyi sahneye taşıyor. Seyirci buna da çok gülüyor...

Sosyal medyayı dolduranların salaklıklarından da bolca örnek veriyor. Fiziksel özürlülüğü yüzünden kendisine yönelik küfür ve aşağılayıcı laflardan örneklere değiniyor. “İyi ki bu teknolojik dönemden önce büyüdüm yoksa bu saldırılar yüzünden kendime güvenim gelişemezdi” diyerek bu derde de parmak basıyor. Seyirci bu kez gülmeyince uyarıyor. “Burada beni alkışlamanız lazım” diyor, alkışı alıyor.

Gerçi onun annesiyle babası kuzenmiş ama “Spastisite” kalıtsal değil edinsel bir bozukluk. Anne karnındayken, doğum sırasında ya da doğumun hemen sonrasında oluşan bir terslik yüzünden beynin hareket ile ilgili bölgeleri zarar gördüğünde oluşan bir bozukluk. Bu hasarlı beyin hücreleri yüzünden konuşmadan yürümeye varana kadar her türlü hareket bozuluyor. Hareketi sağlayacak kaslar aşırı kasılıyor ve de kasılı kalıyor. Kasılan kaslar yüzünden surat da yamuluyor, kollar bacaklar da. Bu sıra dışı görüntü cahil insanların bu kişileri etiketlemesine ve de ötelemesine neden oluyor.

Türkiye Amerika falan fark etmiyor, cahil her yerde cahil. Kendine benzemeyeni görünce dalga geçmek bir çocukluk hastalığı ama bazı insanlar eğitilemiyor, hep çocuk kalıyor; başkalarıyla dalga geçmeyi marifet belliyor. O yüzden maçlarda hakeme spastik diye bağrılıyor. O yüzden internet ona buna “spastik” diyen zır cahillerle dolu.

Spastik, kasların anormal biçimde kasılmasının adı. Spasitisitesi olanların beyin hücrelerinde hasar var. Ancak akılsızların akıl edemediği basit bir gerçek var. Akıl hücreleri ile hareket hücreleri bambaşka beyin hücreleri. Öyle olmasa kaslarını pek de güzel kullanabilen onca salak insanla nasıl dolu olabilirdi ortalık.

Ayrıca geri zekâlı olmak da spastik olmak gibi insanın elinde olan bir şey değil. Kalıtsal ya da edinsel olarak akıl hücreleri etkilenmiş olmak da alay ya da küfür konusu olamaz. O-la-mazzz…

Ancak, eğitimsiz ama özgüveni yüksek olmak tam da zurnanın zırt dediği yer. O yüzden birilerini “geri zekalı” ya da “spastik” diye aşağılayan hatta küfreden okulsuz ya da yüksek okullu o zırcahillerin hepsi “odun” hepsi “balta”. Yok yetmedi, hepsi “salak oğlu salak”.

Ohh beee, ben de sonunda birilerini etiketledim, aşağıladım, rahatladım…


13 Nisan 2024

NOT: Maysoon Zayid’in kendisini anlattığı videoyu buradan izleyebilirsiniz.

Yazının Facebook Sayfasındaki bağlantısı.

GERİ

 

 

  Son olarak 14.04.2024 tarihinde düzenlenmiştir.