GERİ

İlginç

Hepimiz çocuktuk ama kendimizi olmuş sanıyorduk. Bu fotoğrafa bakıncaya kadar bunu bilmiyordum. Gezicilere dudak büküp, henüz hiçbir şey bilmiyorlar ki, o yüzden bu kadar cesurlar, şeklinde çok bilmiş yorumlar yaparken bile bilmiyordum. O günlerde biz de çocuktuk. Biz de ülkemizi yiyicilerden kurtarmak istiyorduk. Biz de adalet istiyorduk. Bunun için bütün gücümüzle çabalıyorduk.

Bu fotoğraf, aldı beni o günlere götürdü. Oysa ben kendimi Florida’ya getirmiştim. Geçmişin biriktirdiği tükenme sendromumu gömmeye gelmiştim. Kendi öz mekanım islenmiş ve pislenmişken, kopkoyu sislere gömülmüşken, güneşe kaçmıştım. Yeni yılı okyanusta yüzerek karşılamayı planlamıştım. Kaçarak kurtulunamayacağını bilirim ama gene de deneyecektim. Olmadı.

İlginç geldi.

İlginç, birkaç kere böyle geliverdi. O benim en "siyasi" olduğum günlerdeki mücadele arkadaşımlarımdan biriydi. Dediğim gibi işte, kendimizi unutmuş, kendimizi adamış, ülkemizi kurtarmaya çabalıyorduk. Canımızı hiçe sayıyorduk. O canını verdi. Ülkesini sevdiği için öldü. Aradan 30 küsur yıl geçti. Ben amerikanyalarda keyif çatarken çat kapı ziyaretime geliverdi. Yeni tanıştığım bir dostum dün akşam bana onun fotoğrafını gönderdi. ..

İlginç bu, hep böyle çat kapı geliverir.

Bir gün işte çalışıyorum. Hasta bakıyorum, çat kapı geldi. Yanıma oturdu. Hastanın işi bitince yenisini içeri almadım, belli ki bir diyeceği vardır diye bekledim. Tınmadı, sessiz sakin oturuyor. Baktım konuşmuyor ben işime devam ettim. O oturuyor. Belki onuncu hastayı bakıyorum, hala tek kelime yok. Niye geldi, ne bekliyor bilinmez. Sonra kalktı gitti. O günlerde ben daha yeni doktor olmuştum, İlginç ise henüz tıpta öğrenci. Gelmesinin nedeni neydi, bilemedim. Sormadım, sorsaydım da bir şey söylemezdi.

İlginç bir gün vapurda yanıma geldi, oturdu. Babamla karşıya geçiyoruz. Babam da hatırı sayılır konuşkanlardan. Sordu anlattı, anlatı sordu, her yolu denedi, bizimki dilsizden beter. Geçiştirmece birkaç kelime hepsi o. İyi de koca gemi, madem sohbet etmeyeceksin ne diye gelip yanımıza oturursun. Yanlış anlamayın, gelmesinden rahatsız olduğum için değil, benimki sadece merak. Ne diye yanımıza geldi ki. Sonradan babam, arkadaşın ne kadar ilginç deyince evet baba adı da zaten İlginç dedim. Gülüştük. İkimiz de İlginç’ten bir şey anlamamıştık.

Bir gün Mustafa’yla tatildeyiz. Gene bugünler gibi kapkara bulutlar göğümüzü kaplamış. Gene çok bunaltıdayız. Bu günkü gibi güneşe kaçmışız. Güzel ülkemin sahillerinde bir yanımız keyiften dört köşe diğer yanımız kan ağlıyor. Ölüm oruçları bir ayını doldurmuş. Azrail tepelerinde bekliyor. Aylardan Haziran. İlk olarak, en önce , ilginç ölüyor. Gazetede kapak olmuş fotoğrafını görüyorum, tatil güneşi altında. Açlıktan eriyerek biten bir insanı bedenini ilk görüşüm. Size tanımlayamam. Umarım hiçbir zaman görmezsiniz.

O güzelim çocuk bir ayda kocamış.

O güzelim çocuk tükenerek bitmiş.

İlginç gitmiş.

İlginç gitti.

Hayatımda ilk ve tek ağıdı İlginç için yaktım ben.

Arabanın camından dışarı saldığım avazın sesi hala kulaklarımı yırtar.

İlginç gitti.

Ülkesi için gitti. İnsanları daha güzel bir gelecekte yaşasınlar istediği için gitti.

Bütün itler kopuklar burada, İlginç gitti.

Dün akşam bana İlginç’in bir fotoğrafını yolladı, bir arkadaşım. O fotoğraftaki kaçırılmış bakışlarını görünce anladım: İlginç, bir Asperger idi.

O zamanlar bunu bilmiyordum. "Tıp" da bilmiyordu. Sonradan adlandırıldı.

Asperger, zekası yüksek otistiklere verilen isim. İletişim yetileri kısıtlı, daha doğrusu bizimkine benzemeyen kişiler onlar. Bizim gibi bol bulamaç konuşmuyorlar. Kelimeleri tam gerçek anlamları kapsamında kullanıyor mecazdan falan anlamıyorlar. Ne diyorsan sadece onu anlıyorlar. "Tabi tabi gideriz" derseniz gideceğinizi düşünüyorlar, "nah gideriz" dediğinizi anlamıyorlar.

Her hangi bir kanalda, herhangi bir politikacı bir şey dediğinde, siz ve ben tersinin doğru olduğunu hemen anlarız ya, onlar asla anlayamıyorlar.

Şimdi ben anlıyorum ki İlginç elbette gitmeliydi. Bu dünyada, bizim dünyamızda, içine ettiğimiz dünyada, onun gibilerini tutmak çok mümkün değil.

Onun masum suratı, masum beyninin tam yansısı.

O maskesiz.

Bizim gibi bin bir surat olamayacaklardan biri o.

İlginç’in fotoğrafı beynime çakıldı.

Sizinkinde de yer eder umarım.

Yoksa yeni yıldan ne umabiliriz ki.


27 Aralık 2013

GERİ