GERİ

        Kariyerist Olamadım Bir Türlü

Ben kariyer yapamadım.

Yoo, hırsım az geldiği için değil. Bu konuya odaklanmadıysa da az değildir hırsım bilen bilir.

Çalışkanlığım, azmim, çabam, enerjim yetmediğinden de değil. Bunu asla kabul etmem.

Vakit bulamadığımdan kariyer yapamadım ben.

Bulanlar nasıl buldu diyeceksiniz?

Bilmem ki.

Herhalde onlar benden epeyce bir farklıydılar.

Ben, kızım "Mc bilmem ne" yemeye alışmasın, ev yemeğinin tadı çocukluğunda damağına yerleşsin diyerek, örneğin her Çarşamba akşamını ıspanak ayıklamaya ve yıkamaya ayırdığımda, belki de onlar bilimsel çalışmalar yapıyorlardı.

Ben, kocam damar hastalığına karşı ailesel risk taşıyor, buna bir de çevresel riskler eklenmesin diyerek, örneğin ete böreğe alışkın ağız tadını bozmadan değiştirebilmek için her Salı akşamını, balık ayıklamaya ve pişirmeye ayırdığımda, belki de onlar bilimle iştigal ediyorlardı.

Ben, sosyal ilişkilerimiz devam etsin, gelenek göreneklerimiz yara almasın diye, ayda 3-4 kez yemeğe konuk davet edip, sütlaş pişirmenin yeni yollarının keşfetmek için falan vakit harcarken, belki de onlar bilim için çabalıyorlardı.

Ben, mercimek çorbası acaba hangi renk tabakta daha şık durur diye düşünüp, ayaklarıma kara sular inene kadar dolaşıp yeni bir yemek takımı bulmaya çalışırken, belki de onlar vakitlerini bilim uğruna harcıyorlardı.

Ben, annemin komşusu benim uzmanlığımla ilgisi olmayan bir hastalığa tutulduğunda, kardeşimin arkadaşı hastalık hastalığı geliştirdiğinde, babam her hangi bir tıbbi sorunu olan dostunu benim gittiğim akşam yemeğine denk getirip eve çağırdığında, aile üyelerimin prestiji kaçmasın diye, aman bunun burnu büyümüş demesinler diye, daha bilmem ne biçim kaygılarla onları muayene ederken, muayene süresinin birkaç katı süreyi de onların hastaneler ve doktorlar hakkındaki haklı haksız yorumlarını dinlemek ve gönüllerini almak için tüketirken, belki de onlar sadece gerçek bilim ile uğraşıyorlardı.

Ben, orta gelir düzeyini bile zar zor yakalayan aile bütçem yara almasın diye sokak sokak dolaşıp ne nerde kaç para şeklinde değerlendirme gezilerimi sağlık için günlük yürüyüş şeklinde kendime sunarken, belki de onlar yine bilimsel yayınları için kafa yoruyorlardı.

Ben, yeni sezonda Devlet tiyatrolarının kaç oyununu kaçırdım, Beyoğlu'ndaki sergilerin kaç tanesini gezemedim diye çetele tutarken, belki de onlar kaç yayında adlarının kaçıncı sırada olduğunun çetelesini yapmakla uğraşıyorlardı.

Ben, örneğin TRT 4'deki türkü programını takvimime işaretleyip yakalamaya çalışırken ya da BBC'deki bahçe düzenleme programını yakalamaya uğraşırken, belki de onlar böyle gereksiz şeylerle vakit kaybetmiyorlardı.

Ben, tıp dışı şeyler okumayanın tıbbı da bir işe yaramaz sandığımdan, ayda 1500 sayfanın altına düşmemesi için çabaladığım tıp dışı okumalarımın yelpazesini genişletmeye uğraşırken, belki de onlar yazacakları yeni yazı ile ilgili olan yayınlara vakit ayırıyorlardı.

Bunlardan hangileri ya da başka her ne belirledi ise belirledi, onlarla benim aramdaki kariyer farkı iyice açıldı. Yaşıtlarım profesör, kat kat küçüklerim doçent oldu, bense bir etiket uyduramadım adımın önüne.

İşte öylesine yazdım bunları ben de.

Yüreğim soğusun diye.

Nisan 2001

GERİ