Bayram bahane, izinli olmak şahane
Bugün işbaşı. Söylene söylene işe geldik. Keşke perşembe cumayı da verselerdi, hafta sonu ile birleşirdi, dokuz on gün blok tatil olurdu, niye vermediler, diye dertliyiz. Her zaman olduğu gibi tatil peşindeyiz, devlet memuru olmanın doğal gereği olarak.
Vermediler. Niye versinler. Daha önceden birçok kere verdiler ama. Verirler, niye vermesinler. Söylemimde bir karışıklık mı oldu? Aslı astarı basit. Her şey gibi nedeni para Hesabı şöyle. Eğer iç turizm, canlandıracaklarsa çalışanlara ekstra izin verilir, yoksa yok. Kış ortası kurbanında, köyüne kasabasına gidecek olan zaten gitti, aslolan otel dönemi de bitti. O yüzden, bencileyin ekstra izin bekleyenler aval aval kalakaldı.
Verirlerdi vermezlerdi, kendi yıllık iznimizden mi harcasaydık falan derken işte işbaşındayız. Bana yetti. Gördüğüm kan yetti. Önceki yıllara kıyasla kurban kesimleri artık biraz daha kontrollü yapılıyor ama gene de yetti. Hatta canıma tak etti.
Heey benim gibi, bu yurdun dağına köyüne her fırsatta yayılanlar, çoluk çocuğun gözü önünde koca koca hayvanların canlı canlı boğazlanmasını görmeye dayanabiliyor musunuz? Hadi hepsinin boğazının kesilmesini, acı içinde can çekişmesini görmemeyi beceriyorsunuz, ortalığa yayılan kanların kurumuş görüntüsüne dayanabiliyor musunuz? Kenara izbeye savrulan iç organlarının kokuşmasının kokusu da mı duymuyorsunuz? Hadi köylerde yollarda değilsiniz de olanı biteni yakından izlemediniz diyelim, ülkemizin bir yıllık büyük ve küçükbaş hayvan üretiminin önemli bir oranının bir tek günde tüketilmesini benimsiyor, gönülden onaylıyor musunuz? Yoksa gönlünüze falan kulak vermiyor, vardır bir bildikleri elbette deyip tatilinize bakıyor, izinli günler bu sefer az oldu diye yakınıyor musunuz? Beleş izin günleri az geldi, yan gelip yatmaya yetmedi mi? Biz çalışanlar, izin yapmayı da kutlama yapmayı da hak ettik, böyle çomak sokmak da niye mi?
Kutladım, kutladın, kutladı,
Düşünebilir miyim? Düşünebilir misin? Düşünebilir mi?
Sahi düşünme diye bir yetimiz var mı?
Ben bugün, bilmem kaç yüzyıl önceki “kurban ayinini” kutlamak üzere bana gelen onlarca mesaj için, e-mail listemdeki doktor isimlerine baka baka, kara kara düşünmekteyim. Siz bir de şu raslantıya bakın ki bugün Atatürk’ün de öldüğü gün.
10 Kasım 2011 |